İmânımız Allah'dan kadri yüce Mevlâ'dan |
Ahmet Özhan |
|
İmrûz hevâ-yı bagest |
Abdülalî Efendi (Hâce-i sânî) |
|
Kaç zamandır yol gözlerim seni görmek ne zor şeymiş |
İsmail Demirkıran |
|
Kâkülleri lüle lüle gel karşıma güle güle |
(Osman Pehlivan'dan alınmıştır) |
|
Kalbimde açılmış dağılan bir kuru güldün |
İsak Varon |
|
Kaldığım günden berû bu âleme ben bî-karar |
Muallim İsmail Hakkı Bey |
|
Kalplerde yanan hâle-i mehpâre misin |
Yılmaz Karakoyunlu |
|
Kar mı yağmış kasabanın dağına |
Denizoğlu Ali Bey |
|
Kara bahtım diye ah eylemenin var mı yeri |
Akın Özkan |
|
Karasu'yun her tarafı ormandır |
Meçhul |
|
Kavakta turna sesi var canım |
Meçhul |
|
Kıl nigâh-ı iltifâtınla derûnum kâm-yâb |
Neyzen Râşit Efendi |
|
Kokladım yar elinden güllerin güzelinden |
Sadettin Kaynak |
|
Kullarında yok sana lâyık meta' |
Muallim İsmail Hakkı Bey |
|
Kullarında yok sana lâyık meta' |
Muzaffer Ozak (Aşkî) |
|
Kumral başı bir saksı ıtır penceresinde |
Muzaffer İlkar |
|
Küncî-yü ketabî-yü harifî dü se yek reng |
Şeştârî Murat Ağa |
|
Lerzân ediyor rûhumu çeşmindeki efsûn |
Lem'î Atlı |
|
Lûtf edip külbe-i ahzânıma gel |
Rif'at Bey |
|
Mefhâr-i cümle cihânsın ey şefaât mâdeni |
Hacı Fâik Bey |
|
Mendilimi al isterim |
Meçhul |
|
Merhabâ yâ merhabâ yâ Remezan |
Muallim İsmail Hakkı Bey |
|
Mest etti beni dâire sâgar mı nedir bu |
Ebû-Bekir Ağa |
|
Mevlâ'm senin âşıkların devrân ederler Hû ile |
Meçhul |
|
Nâr-ı hicrânın ile ey gonca-leb |
Hasan Sabri Bey (Ûdî) |
|
Nazîrin yok senin ey mâh yerde |
Tanburi Cemil Bey |
|
Ne gülün rengini sevdim ne de bülbül sesini |
Servet Alî |
|
Ne olur sevgili mehtab bırakıp her sebebi... |
İsmail Baha Sürelsan |
|
Ne vefâ var ne şifâ var dil-i bî-çâreye yârdan |
Suphi Ziyâ Özbekkan |
|
Ne yârânı ne de vefâsı kaldı dünyânın |
Rüştü Eriç |
|
Nedir ey çeşm-i nâzım sende bu müjgân ü ebrûlar |
Muallim İsmail Hakkı Bey |
|
Niye küstün niye tavrın yine bir başka biçim |
Mediha Şen Sancakoğlu |
|
Nûr-i Hak'dan nakşolunmuştur özün Yâ Mustafa |
Rüştü Eriç |
|
O bezm-i dil-güşâde devreyledikçe sakî |
Ahmet Şâhin (Neyzen) |
|
O güzellik sende ey yâr tıpkı bir şiir gibi |
Ahmet Uzel |
|
Oduncular dağdan odun indirir |
Meçhul |
|
Ol ey Hüdâî subh u şam |
Meçhul |
|
Oldum elem-i cürm ile bîçâre ilâhi |
Şevket Efendi |
|
Ömrümce görünsün bana çeşmindeki rüyâ |
Yektâ Akıncı |
|
Ömrümüzde mevsimler bir rüzgâr gibi eser |
İsmail Demirkıran |
|
On kere demedim mi sana sevme dokuz yâr |
Meçhul |
|
Ötme ey bülbül-i şûrîde o yârim uyusun |
Rif'at Bey |
|
Ötmez oldu bülbül-i sevdâ-zede bilmem neden |
Ahmet Uzel |
|
Öyle çok severdim inan ki seni |
Ali Ulvi Baradan |
|
Pâdişahım etti dünyâyı cülûsun şâd-man |
Hüsâmettin Bey |
|
Pek güzelsin ey perî |
Meçhul |
|
Pırıl pırıl bir kalbin var |
Suphi İdrisoğlu |
|
Rehgüzâr-ı vaslına rîzân olan dürdâneler |
Muallim İsmail Hakkı Bey |
|
Ruhlerin kıldık temâşa zülf-i anber-fâme dek |
Zekâî Dede |
|
Sabah oldu uyansana |
Meçhul |
|