Bir yarın göçtüğünü çöktüğünü bir dağın Akın Özkan
Bizim sahrâların başı... Meçhul
Bülbül-i dil ey gül-i rânâ senindir sen benim Hacı Sâdullah Ağa
Canımı aşka salmışım Dede Efendi
Cevrin beni öldürse de aşkından usanmam Bîmen Şen
Ceylan gözler umutların pınarı İsmail Demirkıran
Çok bilen gördüm ben asla görmedim hâlden bilen Rüştü Eriç
Derd-i aşkın kıldı cismim nâ-tüvân Rif'at Bey
Derde saldın gösterirken bin devâ her derde sen Erdinç Çelikkol
Dîde pür-nem dil esîr-i ıztırap Rif'at Bey
Dil-i zâre dilerse ol melek-peyker de yâr olsun Ali Rızâ Şengel (Eyyûbi)
Dilâ nihâl-i emel sanma râygân açılır Hamparsum Limoncuyan
Dilber gerdanından gül'izârından Nûman Ağa
Dildârına gamzenle ne taşlar atışın var Emin Ongan
Dili eyledi müşteri Kemençeci Usta Yani
Diller nice bir çâh-ı zenahdânına düşsün Hacı Sâdullah Ağa
Düşme dağda gezen geyik ardına Nikolâki (Kemençeci)
Duymadık hiç bir sebepten nâleyi bir gam gibi Ahmet Mükerrem Akıncı
Elverir lûtf eyle artık ettiğim âh ü figan Muallim İsmail Hakkı Bey
Evvel zaman içinde geçmiş zaman içinde Bilge Özgen
Ey bağ-ı edeb gel bezme bu şeb Suyolcuzâde Sâlih Efendi
Ey benim çeşmimin nûru Hâşim Bey
Ey gül-i işve-nisâr Rif'at Bey
Ey menba-ı cûy-bâr-ı rahmet Sadettin Kaynak
Ey risâlet tahtının şâhı cihan peygamberi Doğan Ergin
Ey rûh-i âli gül-i zîbende Kemani Rıza Efendi
Ey şehenşâh-ı Felâtun-i cihan Yusuf Paşa
Eyâ sen sanma ki senden bu güftâr-ı dehân söyler Hâfız Osman Efendi(Musul'lu)
Feryâdımız ol yâre de ağyâre de kalmaz Muallim İsmail Hakkı Bey
Firâk-ı hasretinle oldu viran Aleksan Efendi
Gece gündüz ülfetini kurarım Rif'at Bey
Gece gündüz uyku girmez gözüme Sadettin Kaynak
Gel yaslanayım ben de senin göğsüne dilber Hüseyin Sadettin Arel
Geldi bir hâle gönül Sadettin Kaynak
Geldim huzur-u hüsnüne peymâneler gibi (Gazel) Cinuçen Tanrıkorur
Gelir geçer bir an gibi yaşanmamış zaman gibi Fethi Karamahmudoğlu
Giderken kapımı çalma istemem Fethi Karamahmudoğlu
Gidiyorum gözyaşımı dökerim Nikoğos Ağa
Gök mavisi gözlerini siyah saçın tellerini İsmail Demirkıran
Gonca idik gül olduk Sadettin Kaynak
Gönlüm aldın gösterip rûy-i vefâ Hacı Arif Bey
Gönlüm yanıyor çöl gibi sahra budur işte Erdinç Çelikkol
Gönlümü hicrâna yaktı âh o meh-veş n'eyleyim Rahmi Bey
Gönlümün hayli zaman özge perîşanlığl var Hacı Arif Bey
Gönül mazhardır envâr-ı cemâle Hâfız Hüsnü Efendi (Enderûnî)
Gönül meyleyledi bir meh-cemâle Hâfız Mehmet Efendi (Balıkçı)
Gönül verdim bir güzele ne nâziktir gör sen hele Ahmet Ağa
Gözüm gözlerden kıskanır şirin yüzünü Akın Özkan
Gözümde işvenümâdır hayâl-i bî-bedeli Ahmet Râsim Bey
Gül bir daha yine rûhum güllerle bezensin Suphi Ezgi